3 Aralık 2008 Çarşamba

TRABZON NEREYE KOŞUYOR..

YENİ SEZONDA TRABZONSPOR GERÇEKLERİ
Yeni sezona rekor sayıda transferle giren Trabzonsporumuzun neler yapacağı en çok merak edilen konuydu şüphesiz.Trabzonspor taraftarı kadar tüm gerçek sporseverler ve spor kamuoyu bu merağı taşımaktaydı.Daha sezon başlar başlamaz antrenmanlara olan büyük ilgi ve takıma olan destek taraftarın bu transferleri benimsediği ve umutlu olduğunu açıkça belli etmişti.Peşinen verilen bu destek maçlar başlayınca artarak sürdü.Yavaş yavaş şekillenen kadro yerini heyecanlı bir beklentiye bıraktı.Bu arada çok şeyler yazıldı,söylendi.Nihayet gerçek test olacak ligle beraber yarış başladı.Artık Trabzon vitrine çıkmıştı.Oynanan 15 maç sonrasında gelinen noktada takım lider olduğu süper ligde
Sonuçlar açısından beklentilerin üzerinde başarı sağlamışsa da oynadığı oyunla kafalarda hala pek çok soru işareti uyandırmaktadır.Fortis kupasında alınan 2 mağlubiyet sonrası erken havlu atılmış (bir mucize olmazsa) takım tek hedef olarak süperlig şampiyonluğunu kovalar hale gelmiştir.

Bütün bu süreçte benim değinmek istediğim şey Trabzonspor un bu sezonki oyun performansını yorumlayarak geleceğe dair bir projeksiyon yapmaktır.Takımın kadrosu aslında bakıldığında yetenekli oyuncularla takviye edilmiş zenginleşmiş gözükmektedir.Ancak bazı mevkilerde oyuncu çokluğu ve zenginliği yaşanırken bazı mevkilerde oyuncu kalitesi ve eksikliği söz konusudur.Bu durum geçtiğimiz 10 yıl boyunca Trabzonsporun en büyük handikabı olmuştur.Yani balansı bozuk bir kadro yapısı hala en büyük sorun olarak göze çarpmaktadır.Forvet özellikli Sol kanat oyuncusu ,sol ortaya bir oyuncu gerektiği herkes tarafından dillendirilmekte olan benimde mutlaka katıldığım bir tespittir.Orta sahada oyun kurucu pozisyonda oynayabilecek forvete etkili paslar atabilecek bir oyuncu varlığı takımın gücüne güç katacaktır.Bunlar herkesin hem fikir olduğu görüşlerdir.Ancak bu transferlerin yapılması ve aranan isimler bulunsa bile uyum sorunu olabileceği unutulmamalıdır. Benim beklentim yada teklifim ise bu transferlerin olmayacağını varsayarak mevcut kadronun daha iyi oynatılabileceğine dairdir.Takımın oynadığı maçlarda en büyük sorun takımın formudur.Aynı maç içerisinde takım hem çok iyi hem çok kötü oynamakta inişli çıkışlı bu takım performansı şaşırtıcı olmaktadır.Oyuncuların performansıda aynı şekilde inişli çıkışlı seyrettiğinden kimin takımın vazgeçilmezi olduğu-olacağı bile belli değildir.Tartışmasız banko adam diyebileceğimiz adam yok gibidir.Mesela takımda devamlı oynayan oyunculardan Song,Gökhan,Umut,Cale,Selçuk takımın istikrarlı forma giyen adamları olmalarına rağmen son derece etkisiz oynadıkları maçlar az değildir.Egemen,Hüseyin,Serkan oynamaya başladıktan sonra Kaleci Silyva bence bu sezonun en başarılı ve yararlı olan adamları olmuştur.Colman ise maçtan maça olduğu gibi maç içinde en çok iniş-çıkış gösteren oyuncu olmuştur.Ancak yeteneği ile bu takımda umut veren biraz daha toparlanmış bir takımın içerisinde yıldız adayı gördüğüm ilk isimdir bence.Ersun Yanal’ın takım tertibindeki en büyük hatası Gökhan-Umut ikilisinde ısrar etmesi gözükmekle beraber haklı olduğu önemli bir nokta var.Bu takım yeni oyunculardan kurulduğundan bir iskelet teşkil edip onda ısrar etmesi her şeye rağmen yüzde yüz gereklilikdir.Yoksa belki birkaç maçı kurtarabilir yeni varyasyonlar çıkabilir bu takımdan ama bahsedilen şampiyonluk “süreci” bir daha geri gelmemek üzere yok edilebilir.İstikrarlı kadro ısrarında evet ama Oyuna müdahalelerde istikrarlı (!) yanlışlara hayır demek zorundayım.Göz göre göre oyundan düştüğümüz bir çok maça geç müdahale etmekle Ersun Hocanın Yeni oluşan kadronun bu çok yönlü sorunları arasında küçük zaman dilimlerine sıkışmış ama büyük kazanım veya kayıplara sebeb olan bu ayrıntıda yani elindeki silahları iyi kullanma becerisinde henüz katkısını pek göremedim.Yattara ya yaklaşımı ise gerçekten onu zorlayan bir konu olsada ondan maksimum verimi alma çabasını desteklememek mümkün değil.Yattara sadece bu takımın değil bu ligin yıldızıdır bence.
Kulübede ise iki isim bu takımı forse edebilecek kapasitedir.Ceyhun ve İsaac ilk 11 için bile düşünülebilecekken doğru dürüst forma şansı bulamamışlardır.Barış Memiş ise ne yapıp edilip bu kadroda seneye ilk 11 de oynayacak hale getirilmelidir.İddiasız Fortis Kupası maçları ve arada yapılacak hazırlık maçlarında bu isimler kadronun eşiğinde yeralmalılar bence.Bazı yorumlara göre takım Umut-Gökhan ikilisi yerine tek santroforlu oynamalı.Aslında bu seçenek takımın içinde denenebilecek en güçlü alternatif olmakla beraber zirvede kıran kırana geçen mücadele esnasında ne derece mantıklıdır iyi hesaplanmalıdır.Esun Yenalın takımı fizik kondüsyon olarak diri tutması,takımın içindeki 1-2 oyuncu hariç fairplay anlayışının hakim olması,üstün mücadele azmi takımın en büyük artıları olarak ligin zirvesini tutmasını sağlamıştır.Beşiktaş maçındaki kontrollü oyunla alınan beraberlik,kaybedilen GS maçındaki hatalı kadro tercihi,Sivas ve Kayseri maçlarındaki hakem hataları ve şanssızlık sonucu yitirilen puanlar takımın Konya ve İBB maçlarında olumsuz futbola rağmen elde ettiği galibiyetler bir denge unsuru olarak puan durumundaki yerimizi belirlemiştir.
Tam burada birazda somut bir şey olsun benim ideal kadromu yazayım:Kalede Tony- Serkan-Song-Egemen-Cale Ceyhun-Hüseyin(Selçuk)-Colman-Barış-Yattara Umut veya Gökhan...
Son olarak dikkatimi çeken şey Kayseri maçında seyircilerin ve rakip oyuncuların takımıza olan aşırı nefreti oldu.Geçmişte Rizespor ve Samsunsporun bölgesel olarak Karadenizi temsil eder gözüken-gösterilen Trabzonspora karşı anlamsız hırsı çekememezliği;zaman zaman ligde çıkış yapan Anadolu takımlarının(Kocaeli,Antep,Kayseri,Sivas,Bursa gibi) Trabzonspor'un yerine kendini yerleştirmesi bu takımların ileride yaşadıkları unutulmalıdır. Evet lider takımı yenmek arzusu her takımı ateşler ama yediğimiz küfürlerin sahiplerine sağladığı hiçbirşey olmaz.Eski dost Kayserispor bu ülkede gördüğüm en beyefendi teknik adamlardan olan Tolunay Kafkas haricinde bu maçtan malesef yüzünün karasıyla çıkmıştır.Genede eski dost düşman olmaz deyip buraya takılmayalım der Trabzonsporumuzun yeni başarılarının beklentisiyle saygılar sunarım.

Hiç yorum yok: