18 Ekim 2008 Cumartesi

Gizli Forvet:Mesut


Merhaba, röportaj serimizde ilk konuğumuz son yıllarda futbolcu kişiliği ile çok sık gündeme gelen, kimilerine göre kazma kimilerine göre ise tehlikeli bir forvet olarak değerlendirilen, inişli çıkışlı grafiği ile herkesin kafasında soru işareti oluşturmuş, bir zamanların gol krallığının en ciddi adaylarından ve tekaütlerin yeni transferi Mesut. Kendisiyle futbol yaşantısındaki dalgalanmaları değerlendireceğiz.

A.G:Bbildiğimiz kadarıyla futbol yaşantın çok eskilere dayanmıyor, futbola nasıl başladın?

M.A: Akranlarımla birlikte büyüklerimizin halı saha maçlarını sıklıkla takip ederdim. Ancak hem fiziki özelliklerim hem de kabiliyetlerim pek yeterli olmadığından dolayı akranlarım ihtiyaç olduğunda büyüklerimizn kadrosuna girebilirken ben pek futbol oynayamazdım. Yirmilili yaşlardan sonra bir dönem düzenli futbol oynammışlığım var, zaman zaman oyuncu eksiliği olduğunda arkadaşlarım tarafından maçlara davet edilirdim. Etkisiz bir oyuncuydum.

A.G: Peki futbol hayatı bu kadar sönük birisi için daha sonra neler değişti de adından bahsedilir oldu?

M.A: Tekaütler ile Youngteam takımları düzenli maçlar yapmaya başlamasıyla ben de Youngteam kadrosunda yer alabilme fırsatı bulmuştum. Bu maçlarda sanıyorum zaman zaman futboldaki beceriksizlerim dolayısıyla komik oluyordum. Malum komik olan şeyler ilgi çekiyor ve konuşuluyor.

A.G: Ne gibi komiklikler ?

M.A: Mesela top ayağımda atağa çıkıyorum, Muzaffer Amcam rakip defansta bana müdahale etme ihtiyacı hissetmiyor, " Mesutu bırakın, düşecek" diyor ve gerçekten de koşarken düşüyorum. Amiyane tabirle bu türlü kazmalıklarım insanların dikkatini çekiyordu, bazen maçın neşe kaynağı oluyordum.

A.G: Daha sonra ne değişti peki ? Seni tehlikeli bulanlar da var ve nitekim bir dönem takımınız adına en çok gol atan ve gol krallığına oynayan bir oyuncuydun.

M.A: Zaman içerisinde fizik kondisyonum biraz düzelince tabi artık düşmemeye başlamıştım, ayakta durabiliyordum. Futbol bilgim ve kabiliyetlerim de fazla olmadığından saha içerisinde istemeyerek de olsa rakip oyuncuları zor durumlarda bırakıyordum. Rahat atılacak golleri atmayı beceremezken hiç olmayacak pozisyonlarda vuruşlarım gol oluyordu. Açıkcası nasıl oluyordu ben de bilmiyorum. Bir anda çok gol atar oldum ve insanlar hem beceriksiz hem de bu kadar gol nasıl atar düşüncesiyle benim hakkımda konuşur oldular sanırım. Beklenmedik işler yapıyordum. İlgi çeken ise herkesin bu işleri kontrolsüz yapıyor olduğumu bilmeleriydi.

A.G: Neden bir dönem futbola bir ara verdin?

M.A: Başka sporlarla ilgilenmeye başlamıştım. bir dönem tenis oynuyordum ve futboldan sıkılmıştım. Zaten formum da çok düşmüş artık takımıma fayda sağlayamaz olmuştum.

A.G: Biraz da yeni dönemden bahsedelim. artık ezeli rakibiniz tekaütlerin oyuncusu oldunuz. bu beklenmedik bir gelişmeydi, neler söylersiniz ?

M.A: Her ne kadar ezeli rakibimiz de olsa young teamde oynayan bütün arkadaşlarım bir gün tekaütlerde oynama hevesindedirler. Mesela bir dönem Ömer de tekaütlerde oynama şansı bulmuştu. Ben de hep takütlerde oynayıp efsanevi futbolcularla aynı takımda yer almayı istiyordum.

A.G: Nasıl gerçekleşti transferin ?

M.A: Maç öncesi young team formasını giymiş ısınırken, şaka ile karışık Ercan Dayıma keşke Tekaüt takımında yer alsaydım dedim ve o da gel oyna istersen deyince Tekaütlerin defans oyuncusu Selim ile formaları değiştirdik ve o maça Tekaüt formasıyla çıktım. Tabi bu Young Team oyuncuları için süpriz olmuştu. Ama benim hayallerim gerçekleşmişti.

A.G: İki takımı kıyaslayabilirmisin ?

M.A: Kıyas kabul etmeyecek iki şeyden bahsediyoruz. Tüplü televizyon ile plazma televizyonun mukayesi gibi olur veya düz vites ile otomatik vitesin kıyası gibi. Ortak tek yanları ikisi de bir futbol takımı.

A.G: Son sorum, Tekaüt takımında forma şansı bulabileceğine inanıyormusun?

M.A: Sanmıyorum. Tekaüt takımında yedek bir oyuncu olmak bile bir şereftir. 10 defa Young Teamde oynamaktansa bir defa tekaüt takımında oynamayı tercih ederim. Bu takımda futbol oynamak gerçekten bir zevk. Benim için bir gurur.

A.G: Sorularımıza verdiğiniz cevaplardan dolayı teşekkür ederiz.

M.A: Bana bu fırsatı verdiğiniz için ben teşekkür ederim.

1 yorum:

Mehmet Onur dedi ki...

Çok güzel bir röportaj olmuş. Özet olarak şunu söyleyebiliriz ki; Tekaüt olmak bir ayrıcalıktır. Saygılar. Mehmet Onur Günaydın